121 Şirkete El Konuldu! Can Holding Operasyonu Büyüyor: Habertürk ve Show TV de Listede!
Can Holding’in ortaklarından Mehmet Şakir Can, Kemal Can ve Kenan Tekdağ’ın da bulunduğu 8 kişi için tutuklama kararı alındı. Holdingin çatısı altındaki 121 şirkete, Habertürk ve Show TV de dahil, el konuldu.
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, Can Holding'in sahiplerinden Mehmet Şakir Can, Kemal Can ve Kenan Tekdağ’ın da bulunduğu toplamda 8 kişiye yönelik gözaltı kararı çıkardı. Bu süreçte holdingin bünyesindeki Habertürk ve Show TV'nin de yer aldığı 121 şirkete el konulmuş durumda. Suçlamalar arasında “suç örgütü kurma”, “kaçakçılık”, “dolandırıcılık” ve “kara para aklama” gibi ciddi iddialar bulunuyor.
Soruşturma dosyasına yansıyan bilgilere göre, Can Holding’e yönelik yapılan incelemelerde, yalnızca 2020 ve 2021 yılları arasında holding bünyesindeki 21 şirket üzerinden yaklaşık 254 milyon TL tutarında suç gelirinin aklandığı belirlenmiş. Aynı süre zarfında ise şüphelilerin sahip ya da yetkili olduğu şirket hesaplarına kaynağı bilinmeyen toplamda 88 milyar TL’nin aktarıldığı ortaya konmuş durumda.
Yürütülen araştırmalar sonucunda, holding bünyesinde faaliyet gösteren suç örgütünün Kemal Can ve Mehmet Şakir Can liderliğinde faaliyet gösterdiği anlaşılmıştır. Örgütün, benzer alanlarda pek çok şirket kurarak mali denetim ve izleme süreçlerini zorlaştırmayı, ayrıca suçlamalardan kaçmak için sorumlulukları örgüt üyeleri arasında yaymayı hedeflediği belirtiliyor. Mali suçlar hakkındaki raporların artış göstermesiyle birlikte, şirketlerin yönetim kurullarından ayrılarak yönetimlerinin diğer örgüt üyelerine devredildiği kaydedilmiştir.
Soruşturma çerçevesinde, şirketlerin birbirleriyle bağlantılı olduğu, yüksek tutarlarda sahte mal ve hizmet alımları gerçekleştirdiği ve bu işlemler aracılığıyla düzenlenen sahte faturaların gelir hesaplarına dahil edilmediği saptanmıştır. Bu durumun sonucunda, düşük kâr oranları gösterilerek az miktarda vergi ödendiği anlaşılmıştır. Ayrıca, ticari faaliyeti bulunmayan şirketlerde nakit sermaye artırımı yapıldığı, bazı şirketlerde ise sermaye artırım kaynağı olarak “ortaklara borçlar” hesapları gösterildiği tespit edilmiştir. Bu yöntemle, ticari faaliyet yürütmeyen şirketlerin ortaklarına yüksek miktarlarda borçlandırıldığı ve işlemlerin kaynağının sahte olduğuna dair kanıtlar ortaya çıkmıştır.
