Dolar İçin Tonlarca Altın Satıldı! Ülkede Kaos Ortamı Hakim!
Bolivya, dolar sorununu aşmak amacıyla Merkez Bankası aracılığıyla vadeli altın satışlarına başladı. Bu işlemler ülkeye büyük bir finansal katkı sağlasa da, yasal ve çevresel endişeler artmaya devam ediyor.

Bolivya Merkez Bankası, son yayınladığı raporla, yıl içerisinde 5,4 ton altın satarak 589 milyon dolarlık bir gelir elde ettiğini duyurdu. Küçük ölçekli üreticilerden yerel para birimiyle toplanan altın külçeleri, uluslararası piyasalarda dolar karşılığında el değiştiriyor. Bu şekilde, yıl başından bu yana ülkeye 3 milyar dolardan fazla döviz girişi sağlandı.
Fakat uzmanlar, Amazon ormanlarında gerçekleştirilen bu üretimin önemli derecede çevresel zararlara yol açabileceği konusunda uyarıyor.

YENİ HÜKÜMETİN SORUMLULUĞUNDA
Maliye Bakanı Marcelo Montenegro, işlemleri destekleyecek yasal çerçevenin oluşturulduğunu ve rezervlerin 2,9 milyar dolara çıkmış durumda olduğunu ifade etti. Merkez Bankası, ilgili operasyonlarla temerrüt riskini bertaraf ettiğini öne sürerken, vadeli sözleşmelerin teslimatının gelecek yıl kurulacak yeni hükümete devredileceğini açıkladı.
Önümüzdeki ay gerçekleştirilecek seçimlerde, yirmi yıldır iktidarda olan sosyalist MAS yönetiminin sona ermesi ve ikinci turda merkezcilerin ve muhafazakârların yarışması bekleniyor. Analistler, hangi aday galip gelirse gelsin, yeni yönetimin bu işlemlerle ilgili olarak şeffaflık sağlaması gerektiğini vurguluyor.

“22 TON ALTIN SINIRI” ÜZERİNE TARTIŞMALAR
Merkez Bankası'nın Mayıs-Ağustos döneminde 4,32 ton ve 1,08 ton altın satarak toplam 589 milyon dolarlık bir gelir elde ettiği, ayrıca yılın başında da üç ton altın satarak ek gelir sağlandığı belirlendi. Bu üç işlemin toplam getirisi yaklaşık 916 milyon doları buldu.
Yasal olarak, bankanın rezervinde en az 22 ton altın bulunması şart. Ancak son gerçekleştirilen satışlarla beraber bu seviyenin altına düşme riski doğmuş durumda. Muhafazakâr aday Jorge Tuto Quiroga, böyle bir durumda Merkez Bankası yöneticilerini hukuki sorumluluklarla tehdit etti. Banka ise, bu şartlar altında ülkenin taahhütlerini yerine getiremediği taktirde temerrüt riskinin daha ciddi sonuçlar doğurabileceğini savunuyor.