Et ve Süt Üretiminde Kriz! Besiciler Yüzde 70 Verim Kaybı Yaşıyor, Acil Destek Şart!

Türkiye'de şap hastalığı, hayvancılık endüstrisini ciddi şekilde etkiledi. Bu hastalık, et ve süt üretiminde büyük kayıplar oluşturarak ülke ekonomisine zarar vermektedir. Aşılama faaliyetlerinin hızlanmasına rağmen, hayvan hareketliliğine getirilen kısıtlamaların yavaş yavaş kaldırılması sonrası üreticiler, yaşanan büyük ekonomik kayıpları telafi etmek amacıyla destek talep ediyor.

KISITLAMALAR YAVAŞ YAVAŞ KALDIRILIYOR

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın başlattığı yoğun aşılama kampanyası çerçevesinde, Türkiye genelinde 4 milyon doz aşı uygulamaya konuldu. Kayseri Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Ercan Aras, aşıların uygulanması ile birlikte hayvan hareketliliğindeki yasakların kademeli olarak kaldırılmakta olduğunu belirtti. Aşılama oranının %80-85 düzeyine ulaştığı illerde hayvan hareketlerinin serbest bırakıldığını ve bu durumun sektörün yeniden normale dönmesine yardımcı olacağını ifade etti.

"ET VERİMSİZLİĞİ HAYVANLARDA YÜZDE 40 DÜŞTÜ"

Aras, şap hastalığının doğal bir afet olarak kabul edilmesi gerektiğini söyleyerek, "Hastalık hâlâ sürüyor, etkileri devam ediyor. Ölüm oranları yüksek düzeyde devam etmekte. Aşılama yapılan bölgelerde belli bir tedbir alınmış olsa da diğer yerlerde sorun devam etmektedir. Yoğun bir aşılama süreci yaşanıyor. Aşılanmış hayvanlarda bile 2. kez tekrar eden hastalığın gözlemlendiği vakalar mevcut. Hastalık ya mutasyona uğruyor ya da değişik bir form alıyor. Birçok üreticimizin ‘İki ya da daha fazla kez aşı yaptırdım, ama hastalık yeniden ortaya çıktı' şeklinde geri dönüşleri var. Bu hastalık zorlayıcı bir etki yaratmıyor, daha çok etkisi azalmış bir biçimde karşımıza çıkıyor fakat şu an için hastalık hala gündemimizde. Çok ciddi kayıplar söz konusu. Daha önce belirttiğim gibi, süt veriminde %70, et verimliliğinde ise %40'a yakın düşüşler yaşandı ve üreticilerimizin toplam kaybı yaklaşık 4 milyar dolara ulaşmıştır. Bizce acilen yapılması gereken konu şudur ki; son 2-3 aydır bankalar üreticilerimize kredi vermiyor, hayvan hareketliliği durduğu için. Üreticilerimiz zorluk içerisinde. Bankalardan kredi desteği sağlanması şart. Devletimizin, bu durumu bir afet gibi ilan edip önlem alması gerekiyor. Nasıl ki orman yangınları sonrası afet bölgesi ilan ediliyorsa, üreticilerimizin karşılaştığı bu büyük zarar için de acil bir çözüm üretmek gerek." ifadelerini kullandı.

Hastalığın ilerleyen zamanlarda et tedarikini olumsuz etkileyebileceğini dile getiren Aras, “Ölüm oranı yüksek olan üreticilerin acilen tespit edilip desteklenmeleri gerekli. Üreticilerimizi desteklemeli ve bu zorlukları aşmalarına yardımcı olmalıyız. 60-70 hayvanı olan ve bunlardan 20-30'unu kaybeden üreticiler tanıyoruz. Bu kişilere destek sunulmalı, korunmalıdır ve üreticilerimizi ayakta tutmak zorundayız. Türkiye genelinde %10-15 civarında üretici bu hastalık yüzünden üretimden çekilmiş durumda. Şu an çiftliklerin %60-70'i boş. Hem hastalıktan korkuyorlar hem de hayvan hareketliliğinin olmaması nedeniyle besi yapacak hayvan bulamıyorlar. Bu durum, 2-3 ay içerisinde ciddi tedarik sorunlarına yol açabilir. Et fiyatlarının yükselebileceği yönünde kaygılar var. Bu durum için üreticilerin desteklenmesi, kayıplarının telafi edilmesi ve ayrıntılı bir analiz gerçekleştirilmesi elzemdir. Üreticilerin zararlarının ve giderlerinin kapsamlı bir değerlendirmeye tabi tutulması gerekmekte.” dedi.