Perakende Zirvesi 2025: Adil Rekabet İçin Kritik Çağrı Yapıldı!

Perakende Zirvesi 2025, Türkiye Perakendeciler Federasyonu'nun ev sahipliğinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde sektör liderlerinin yoğun ilgisiyle başladı.

Perakende Zirvesi 2025: Adil Rekabet İçin Kritik Çağrı Yapıldı!

Ticaret Bakan Yardımcısı Sezai Uçarmak ile Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) Başkanı Ömer Düzgün'ün katılımıyla düzenlenen zirve, iki gün boyunca üretici markaları, perakende temsilcileri ve sektörün önemli aktörlerini bir araya getiriyor. Açılışta bir konuşma yapan Ticaret Bakan Yardımcısı Uçarmak, son yıllarda perakende sektöründe önemli bir değişim ve dönüşüm yaşandığını dile getirerek, 2024 Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye’de ekonomik değer üreten işletme sayısının 3,9 milyona ulaştığını açıkladı.

Bu yılın ikinci çeyreği itibarıyla Türkiye'nin ulaştığı gayrisafi milli hasılanın 1,5 trilyon dolara yaklaştığını ifade eden Uçarmak, ülkenin uluslararası alanda önemli bir dönüşüm sürecinden geçtiğini vurguladı.

DARBOĞAZDAN KURTULMA FIRSATI

Uçarmak: "Suriye’yle ilgili düşüncelerimi aktarmak gerekirse, ne manda döneminde ne bağımsızlık döneminde ne de Baas ve Esed dönemlerinde, tam olarak 100 yıl boyunca Türkiye'nin önünde bir engel olarak duran bir ülkede değişim meydana geldi. Güneyimizdeki bu engelin kalkması sağlandı. Doğusunda ise Orta Asya’ya ulaşmamızı engelleyen, kardeşlerimizle olan ilişkilerimizi kısıtlayan Ermenistan konusundaki sorunlar da çözüm aşamasına gelmekte. Anlaşma sağladığımız takdirde, biz de sınırlarımızı açarsak, doğumuzdaki her yer bizim için bir otoban haline gelecek. Yani bu, dünyaya ürünlerimizi ulaştırma noktasında yaşadığımız dar boğazdan kurtulmuş olacağımız anlamına geliyor." diye konuştu.

Kazakistan ve Türkistan seyahatlerinin ardından açıklamalarda bulunan Uçarmak, "Dünyanın bizim açımızdan bakmadığını söylemem gerekir. Bunu abartmıyorum. Gerçekten çok net bir mesaj veriyorum. Onlar Türkiye'ye bizden daha umutlu bakıyor. Türkiye’ye yönelen yüzlerde gülümseme var. Bu, onları teselli etmek için değil; bizim üretim potansiyelimiz var olan farklı bir gerçek. Evet, sorunlarımız var; yüksek enflasyon yaşıyoruz, finansmana ulaşımda zorluklar yaşıyoruz. Umarım bunlar en kısa sürede çözüme kavuşturulur." şeklinde konuştu.

TÜM ROLLER DEĞİŞİYOR, SADECE İSİM DEĞİL

TPF Başkanı Ömer Düzgün, 15 yıldır "Yerel Zincirler Buluşuyor" adı altında gerçekleştirilen etkinliğin bu sene "Perakende Zirvesi" adıyla daha geniş bir perspektif ve kapsamda düzenlendiğini belirtti. Bu durum, yalnızca bir isim değişikliği değil, aynı zamanda sektörün ülke ekonomisindeki önemini, toplumsal sorumluluğunu ve stratejik rolünü daha güçlü şekilde ortaya koyma arzusunu taşıdığını ifade etti.

Düzgün, perakendenin sadece ürünlerin raflarda yerini aldığı bir alan olmadığını vurgulayarak, sektörün milyonlarca insanın emeğini ve hayalini barındırdığını dile getirdi. "Çiftçiden işçiye, şoförden kasiyere kadar devasa bir zincirden söz ediyoruz. Bu zincir yalnızca tüketicilerin ihtiyaçlarını gidermiyor; aynı zamanda ekonomiyi de destekliyor, istihdama yön veriyor ve toplumsal refahın temel taşını oluşturuyor." diye belirtti.

Düzgün, tarım ile perakende arasındaki ilişkinin önemine dikkat çekerek, sağlam bir tarım olmadan güçlü bir perakendenin, perakende olmadan da gıda güvenliğinin mümkün olamayacağını belirtti.

Ayrıca, yerel zincirlerin üretici ve tüketici arasında önemli bir köprü görevi gördüğünü hatırlatarak, yerli üretimin teşvik edilmesinin milli ekonominin ve gıda bağımsızlığının kritik bir garantisi olduğunu belirtti.

Düzgün, perakende sektöründeki yapısal sorunlara da değinerek, kontrolsüz mağaza açılışlarının adil rekabeti olumsuz etkilediğini ifade etti. "Aynı caddede yan yana açılan mağazalar rekabeti artırmaktansa küçültüyor. Bu durum, hem yerel yatırımcıyı hem de küçük esnafı zor durumda bırakıyor. Mağaza açılışlarına yönelik objektif kriterlerin yasal düzenlemelerle belirlenmesi şart. Yerli üretim güçlendikçe ülke ekonomisi daha dirençli hale gelir, istihdam artar ve yatırım güvenliği sağlanır. Yerli malı, sadece bir alışveriş tercihi değil, milli bir duruşun ifadesidir. Yerel güçlenirse, Türkiye giderek daha da güçlenecektir." dedi.