Türkiye, Gazze İçin Tarihi Adım Attı! TBMM'de Tezkere Onaylandı ve İsrail'e Özel Çağrı!
TBMM, İsrail'in Gazze'deki işgal politikasını protesto etmek amacıyla olağanüstü toplandı. Alınan karar doğrultusunda, İsrail'in saldırılarını eleştiren tezkere oybirliğiyle kabul edildi. Bu tezkere, tüm devletleri İsrail ile askeri ve ticari ilişkilerini sonlandırmaya, Filistin'e uygulanan ambargoyu aşmak için harekete geçmeye teşvik ediyor.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş'un imzasını taşıyan tezkere, bugün TBMM Genel Kurulu'nda gerçekleştirilen olağanüstü toplantıda kabul edildi. Tezkere, İsrail'in Gazze'deki işgalini artırma kararı ve Filistin halkına uyguladığı soykırıma yönelik bir uyarı niteliği taşıyor.
Oy birliğiyle kabul edilen tezkere metninde, "İsrail hükümeti, soykırım politikalarını sonlandırmadığı müddetçe, BM ve uluslararası kuruluşlardaki üyeliklerinin askıya alınmasını talep ediyoruz." ifadesi yer aldı.
Tezkerede, dünya genelindeki parlamentoların İsrail ile olan askeri ve ticari ilişkilerini sona erdirmeye ve Filistin'e uygulanan ambargoyu kırmak için adım atmaya davet edildiği belirtildi.
"İSRAİL’İN İŞGALİ, SON İKİ YILDA SOYKIRIMA DÖNÜŞMÜŞTÜR"
Tezkerede şu ifadeler yer aldı:
"İsrail, Filistin halkına yönelik on yıllardır süregelen işgal, imha ve ilhak uygulamalarını, özellikle son iki yılda Gazze'de bir soykırıma dönüştürmüştür. İzlenen soykırım politikası, açlık ve yokluk içinde on binlerce hayat kaybına sebep olmuştur. Soykırımla suçlanan Netanyahu hükümetinin, Gazze halkını kasten açlık ve yokluğa mahkûm ettiği, BM ve diğer uluslararası kuruluşlarca da dile getirilmiştir.

İsrail, Gazze'deki işgal operasyonunu genişleterek katliamlarına devam etmiş, son iki yıl içerisinde büyük çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 70 binden fazla insanı öldürmüş, 150 binden fazla kişiyi yaralamıştır. Filistinli çocuklar, kadınlar, gençler ve yaşlılar, soykırımcı güçlerce bir ölüm ve açlık hapishanesine terk edilmiştir. Yeterli kalmayan bu barbar eylemlerin yanı sıra Netanyahu ve destekçileri, Gazze dahil tüm Filistin topraklarını ilhak etme çabasını artırarak uygulamaya koyma aşamasına gelmiştir.

Kudüs ve Batı Şeria'da da işgal güçleri ve yasadışı yerleşimciler aracılığıyla Filistinlilere karşı uygulanan şiddetin arttığı, toprak işgalleri, yasadışı yıkımlar ve yerleşim inşa sürecinin hız kazandığı kaydedilmiştir. Ancak, Uluslararası Adalet Divanı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi dışında hiçbir küresel kuruluş, İsrail hükümetinin hukuksuz eylemlerini durdurmaya yönelik bir adım atmamaktadır. İnsaniyetin sesinin yükseldiği bu dönemde, zulme sessiz kalan ya da destek veren devletler, Filistin halkına destek olmaya zorlanmaktadır.
"BULUNULAN AŞAMA İNSANLIK VICDANI AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR BAŞARI"
Bu karanlık manzarada umut verici bir yan ise, daha önce sessiz kalan bazı ülkelerin, Filistin’i tanıma ve İsrail’i boykot etme yönünde kararlar almaya başlamasıdır. Gelinen nokta, insanlık vicdanının büyük bir başarısıdır. Burada, TBMM olarak Filistin halkı ile dayanışma içerisinde olduğumuzu ve İsrail’in durdurulması için dünya parlamentolarına çağrıda bulunmak amacıyla toplandığımızı vurgulamak isteriz. Temennimiz, bizimle birlikte insanlık sesini ve vicdanını yükseltmek için harekete geçecek dünya parlamentolarının da bu çağrımıza katılmasıdır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu olarak, Filistin halkının yıllardır maruz kaldığı işgal, yok etme ve ilhak uygulamalarını en kuvvetli şekilde kınıyoruz. Filistin halkına yönelik gerçekleştirilen katliamların ve son olarak Gazze’de açlığın bir imha silahı olarak kullanılması, soykırım suçunu oluşturmaktadır.
DÜNYA ÜLKELERİNE İSRAİL’E KARŞI ÇAĞRI: KALICI ATEŞKES VE ASKERLERİNİ ÇEKİLMESİ İÇİN ÇABA GÖSTERMELİYİZ
Uluslararası topluma, Israel’in Gazze'de kalıcı bir ateşkesi kabul etmesi, silahlı kuvvetlerini bölgeden çekmesi ve Gazze’ye sürekli insani yardım ulaştırmasını sağlamak amacıyla daha fazla çaba harcaması için çağrıda bulunuyoruz. Kudüs ve Batı Şeria'da yasadışı yerleşim faaliyetlerini ve Filistin insanlarına yönelik şiddeti kınadığımızı belirtmek isteriz. Soykırım ve sömürge suçu işleyenlerin yargı önünde hesap vermelerini sağlamak için gerekli adımların atılmasını talep etmekteyiz.

1967 sınırları çerçevesinde, coğrafi bütünlüğe sahip bağımsız ve egemen bir Filistin Devleti’nin kurulması, kalıcı ve adil bir barışın sağlanmasının en önemli yolu olduğunu belirtmek isteriz. Mescid-i Aksa başta olmak üzere, Müslümanların kutsal mekanlarına yönelik Siyonist rejimin saldırı ve provokasyonlarının derhal son bulması gerektiğini vurguluyoruz.
"İSRAİL, SOYKIRIM POLİTİKALARINDAN VAZGEÇENE KADAR, BM VE DİĞER KURULUŞLARDAKİ ÜYELİKLERİ ASKIYA ALINMALIDIR"
İsrail hükümeti, soykırım politikalarından vazgeçmediği sürece, BM ve uluslararası kuruluşlardaki üyeliklerinin askıya alınması yönündeki talebimizi yineliyoruz. Tüm ülke parlamentolarının, İsrail’le olan askeri ve ticari ilişkilerini sona erdirmeye, Filistin halkına uygulanan ambargoyu kırma noktasında acilen adım atmaya davet ediyoruz. Ayrıca, İsrail’in işgali altındaki Filistin topraklarındaki soykırım ve sömürge uygulamalarını reddederek kınamalarını, Filistin halkının meşru haklarını savunmalarını ve iki devletli çözüm perspektifini koruyarak Filistin’i tanımayan diğer ülkeleri de Filistin’i tanımaya yönlendirmelerini teşvik ediyoruz. 18 Nisan 2025 tarihlerinde, İstanbul’da TBMM öncülüğünde kurulacak 'Filistin’i Destekleyen Parlamentolar Grubu'na katılmaları için davette bulunmaktayız. Bu çerçevede, bu bildirinin oylanarak kabul edilmesi ve alınan kararın Resmî Gazete’de yayımlanması hususunu Genel Kurulun onayına sunarım.