Yargıtay’dan Şaşırtan Emsal Karar! Arsa Alacakları Bekleyen Yenilikler
Tasarruf finansman şirketiyle arsa alım sözleşmesi imzalayan bir kişi, ödediği miktarın bir kısmını geri talep etti. Tüketici Hakem Heyeti, talebe onay verdi. Ancak şirketin itirazı üzerine durum mahkemeye taşındı. Mahkeme, "bu kişi tüketici değil" şeklinde bir karar alırken, Yargıtay'dan benzer bir emsal karar çıktı. İşte bu önemli gelişmenin detayları...
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, bir tasarruf finansman şirketi ile sıra tespitli tasarruf planı sözleşmesi imzalayan şahsın tüketici statüsünde olmadığına ilişkin yerel mahkeme kararını hukuka aykırı bularak, bu kararı kanun yararına bozdu.
Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, M.N.Ö. 2021 yılında İstanbul merkezli bir tasarruf finansman şirketine arsa almak amacıyla başvuruda bulundu. Ödeme planı ve organizasyon giderleri gibi konularda anlaşma sağlandıktan sonra, şirket yetkililerinin bir hata yapması sonucunda M.N.Ö. ile şirket arasında "konut finansmanı sözleşmesi" imzalandı.
M.N.Ö., imzalanan sözleşmede yapılan hatayı fark ettikten sonra organizasyon ücretinin geri iadesi talebiyle tüketici hakem heyetine başvurdu. Heyet, kısmi bir miktarın iadesine karar verdi. Bunun üzerine, şirket iade kararına itiraz ederek meseleyi mahkemeye taşıdı. Yerel mahkeme, M.N.Ö.'nün tüketici niteliklerinin bulunmadığını belirterek, tüketici hakem heyetinin kararını iptal etti.
YARGITAY'A GİTTİ
Bu mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu tespit eden Adalet Bakanlığı, Yargıtay'a kanun yararına bozma talebinde bulundu. Temyiz değerlendirmesini yürütmekte olan Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, etkisi olmayan bir şekilde mahkeme kararını bozma kararı aldı. Daire, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3. maddesinde, ticari veya mesleki bir amaç gütmeyen gerçek ve tüzel kişilerin "tüketici" olarak kabul edildiğine dikkat çekti.
Söz konusu yasada, kamu kurumları da dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlar için hareket eden ya da bunlar adına faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında yapılan sözleşmelerin "tüketici işlemi" olarak nitelendirildiği ifade edilmektedir.
TÜKETİCİ OLARAK KABUL EDİLDİ
Olayın geçtiği davada, davacı şirketle davalı M.N.Ö. arasında 2021 yılında "sıra tespitli tasarruf planı" sözleşmesi imzalandığı hatırlatıldı. Kararda, "Davalının mesleki ya da ticari bir amacının bulunmadığı, dolayısıyla davalının tüketici statüsünde olduğu ve taraflar arasındaki anlaşmazlığın 6502 sayılı kanun kapsamında olduğu tespit edilmiştir." ifadesine yer verildi.
Kararda, yerel mahkemenin M.N.Ö.'yü tüketici saymaması ve tüketici hakem heyetinin kararını iptal etmesi yönündeki tutumunun hatalı olduğu, bu nedenle bozma kararı verildiği belirtildi. Bu sonuçla birlikte, benzer durumlar için tasarruf finansmanı sözleşmelerinin artık tüketici işlemi olarak kabul edileceği ifade edildi.
